Jeita Grotto, Harissa ve Byblos Turu

Türkiye gibi dört mevsimin yaşandığı Lübnan’da kuzeyde kayak kapılıyorken, güneyde denize girilebiliyor. Ülkede, başkent Beyrut’un yanı sıra gidilip görülecek pek çok yer ve çok doğal güzellik var. Birazdan anlatacağım Jeita Grotto, Harissa ve Byblos Lübnan’ daki bu güzelliklerden bazıları.

Jeita Grotto, Harissa ve Byblos Turu: Ulaşım

Beyrut yazımda bahsettiğim gibi, tamamen şans eseri tanıştığımız taksici abimiz ile Byblos, Jeita Grotto ve Harissa bölgelerine günübirlik tur için anlaştık. Eğer okumadıysanız konu bütünlüğü açısından ilk önce Beyrut yazımı okumanızı tavsiye ederim. Acaba söylediği saatte gelicek mi yoksa bizi ekicek mi diye düşünüp biraz paranoya yapsak da, sabah erkenden kalktık. Sözleştiğimiz gibi taksici abimiz oradaydı ve sabah 6.30 gibi yolculuğumuz başladı.

Biz bu turu tamamen şans eseri ayarladık. Ancak siz online olarak istediğiniz turu istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Aşağıda Beyrut etrafında yapılabilecek popüler aktiviteler bulunuyor. Bu platform üzerinden aktivite detaylarına ve fiyatlarına buradan bakabilirsiniz.

Jeita Grotto, Harissa ve Byblos Turu: Gezilecek Yerler

Hall of Fame

İlk olarak, bizim aklımızda olmayan ancak yolumuzun üzerinde olan ve taksici abinin tavsiye ettiği Hall of Fame‘e gittik. Burası, ünlülerin silikondan yapılma heykellerinin olduğu bir müzeydi. İlk olarak şöyle bir içeriye girip kapısından baktık ve girmekten vazgeçtik. Açıkcası bize çok cezbedici bir aktivite gibi gelmedi. Merak edenleriniz için giriş kişi başı 10 dolar idi.

lubnan-hall-of-fame Jeita Grotto

Ardından, yolumuza devam ettik ve yemyeşil dağların arasından Jeito Grotto’ya doğru ilerledik. Ara ara arabayı durdurup hem manzaranın tadını çıkardık hem de biraz nefes aldık.

lubnan-yesil-daglar-Jeita Grotto

Jeita Grotto

Sonunda Jeita Grotto yani Jeita Mağarası’na ulaştık. Buraya geldiğinizde araç ile ulaşım bir yerde sona eriyor. Mağaranın girişi vadinin tepesinde olduğu için teleferik kullanılarak vadiye çıkılıyor.

lubnan-jeita-grotto-giris

Teleferiğe bindik ve mağaraya ulaştık. Jeita Grotto, 9 km uzunluğundaki kireç taşı mağaralarının birleşmesi ile oluşan bir sistem. İçeride fotoğraf çektirmek yasak, zaten mağaraya girişte eşyalarınızı koyabileceğiniz dolapları size gösteriyorlar ve telefonu oraya bırakmanız gerekiyor. Eşyalarımızı bıraktıktan sonra küçük bir sala binip mağaranın içerisinde ilerledik. Mağaranın içi gerçekten büyüleyiciydi, iyi ki gelmişiz dedik. Jeita Grotto dünyanın Yeni 7 Harikası oylamasında son 14 finalist arasına girmiş.

Jeita-Grotto-Lubnan
Google’dan alıntıdır.

Lübnan Dağları

Buradan çıktıktan sonra biz dağlardaki yerleşim yerlerini görmek istedik. Taksici bizi daha çok Maruni kilisesine bağlı hristiyanların yaşandığı bölgelere götürdü. Hava o kadar temiz ve serindi ki, iklim birden değişti. Beyrut’ta yaşayan zenginlerin genellikle bu dağlarda bir yazlık evleri olurmuş, yazın sıcağında buraya kaçar, bol oksijenin tadını çıkartılarmış. Kışın ise bu bölge kış sporları için çok populermiş. Görüldüğü gibi dağlara yaz-kış sürekli bir talep var. 🙂

lubnan-daglar-ve-yerlesim-yerleri
lubnan-daglar-teleferik

Yol boyunca ülkenin bayrağına sembol olan sedir ağaçlarından bol bol gördük. Öğle yemeği için taksici abinin tavsiyesi ile Al Hara Restourant‘a gittik. Mekanın içerisi şarap mahzeni gibi dizayn edilmiş, dışarıda ise büyük bir terası vardı. Mekan çok kalabalık olmasına rağmen tek turist bizdik. Set menülerinden seçerseniz size onlarca meze, ana yemek, tatlı vs servis ediyorlar. Ancak biz emin olamadığımız için menüden kendi istediklerimizden seçtik, tabii ki humus, kebap, falafel bunların arasındaydı. Yemekler çok lezzetliydi.

Lübnanlılar gerçekten eğlenmeyi çok seven insanlar. Yemekler yenip karınlar biraz doyunca müziği son ses açıp, dans etmeye başladılar. Biz terasta yemek yerken, ortada kalabalık bir grup kendi şarkılarında göbek attı, halay çekti, biz de onları izledik. Ancak bir süre sonra iç güdülerime karşı koyamadım ve ben de hayala katıldım. 🙂 Hiç kimseyi tanımasam da müzik evsenseldi, kimse bu kız da kim demedi ve çok eğlendim 🙂 Arap coğrafyasındaki diğer ülkelerle kıyaslarsam, lokal insanlarla bu şekilde bir aktiveyi, Lübnan’dan başka bir yerde yapamazdım zaten. 🙂

lubnan-al-hara-restaurant

Harissa

Buradan çıktıktan sonra artık hedefimiz Harissa yani Meryem Ana Tağınağı oldu. Harissa için de aynı şekilde teleferiğe binmemiz gerekti. Teleferik yaklaşık 15 dk sürdü ve şehrin adeta içinden geçerek ilerledi.

lubnan-harissa-teleferik-cikis

İndiğimizde ise karşımızda 15 tonluk, Beyrut’a iki elini açmış kocaman Meryem Ana Heykeli vardı. Merdivenlerinden tırmanarak tapınağın en tepesine çıktık ve manzara harikaydı.

lubnan-harissa-view

Tüm şehir, Akdeniz, sahil kıyısı adeta ayaklarımızın altındaydı. Gün batımı zamanı yaklaştığı için gökyüzü çok güzel oldu. Size tavsiyem buraya gün ortasında değil, kesinlikle güneşin batmasına yakın saatlerde gelmeniz.

lubnan-harissa-gun-batimi
lubnan-harissa-gun-batimi-teleferik

Byblos

Güneşin batışını teleferikten izleyerek indik ve akşam saatlerinde Byblos’a vardık. Byblos, Unesco tarafından koruma altında olan, Dünya üzerinde uzun yıllardan beri yaşamın devam ettiği en eski şehirlerden birisi. 8000 yıllık bir şehir olduğu düşünülüyor. Bu antik şehir, deniz kenarında yer alıyor, küçük bir souq’u yani dükkanlarının olduğu çarşısı ve limanı var. Burada 45 dakika kadar etrafı gezdikten sonra günün yorgunluğunu hissetmeye başladık. Taksiye atlayip sabah 06.30’da başladığımız yolculuğumuzu akşam 21.00’de tamamladık.

lubnan-byblos-carsi
lubnan-byblos-liman

Lübnan Jeita Grotto, Harissa ve Byblos Turu: Değerlendirme

Yoğun, öğretici ve çok eğlenceli bir günün ardından, iyi ki buraları gördük dedik. Eğer ki siz Byblos’u gündüz gözü ile görmek isterseniz, dağlarda daha az durup ve daha Byblos’a daha erken bir saatte varabilirsiniz. Tamamen sizin istediğiniz, merak ettiğiniz şekilde tur ayarlayabilirsiniz.

One Comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: