Lviv Gezi Rehberi

Hem vizesiz seyahat edebileceğimiz, hem de fiyatları çok dert etmeyeceğimiz bir şehir Lviv. Ukrayna’nın bu küçük ve şirin şehrine Şubat ayında bir hafta sonu gezisi planladık. Yazının en sonunda yer alan notlar kısmında tüm lokasyonları pinlediğim Google Maps haritasını bulabilirsiniz.

Lviv Gezi Rehberi: Genel Bilgiler

Lviv, Polonya sınırına sadece 70 km uzaklıkta bulunuyor ve Ukrayna’nın en büyük 7. şehri. Şehir, tarihi boyunca I. ve II. Dünya Savaşı dahil olmak üzere pek çok savaşa tanık olmuş. Ancak bir şekilde şehir merkezinin tarihi yapısı korunmuş. Lviv, günümüz itibari ile ülkenin en önemli sanat ve kültür merkezlerinden birisi haline geldi. Avrupa’da turist sayısı en hızlı artan şehirlerden biri olarak gösteriliyor. Her ne kadar küçük bir şehir olsa da, konsept mekanları, restoranları ve fiyatların uygunluğu ile turistleri oldukça mutlu ediyor.

Lviv Gezi Rehberi: Ulaşım & Konaklama

Cuma günü 15:30 gibi Lviv’e indik ve havalimanındaki kontrolden hiçbir sıkıntı yaşamadan çıktık. Kalacağımız yere gitmek için havalimanındaki taksileri kullandık.

Konaklama olarak Airbnb üzerinden şehrin merkezinde bir ev tuttuk, ancak evden çok memnun kalmadık. Size tavsiyem şehrin merkezinde güzel bir otel tutup mümkün olan her yeri yürüyerek gezmeniz. Lviv’deki hotel seçeneklerine buradan bakabilirsiniz.

Booking.com

Lviv Gezi Rehberi: İnternet

Gezerken internet sıkıntısı yaşamak istemiyorsanız Airalo ile buradan e-sim alabilirsiniz. Airalo’yu ilk kullanımızda e-sim satın alırken IAMONT3974 kodunu kullanırsanız 3$ lık bir indirim alıcaksınız. 🙂

Lviv Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler

Old Town

Şehri gündüz gözü ile görmek için sıkıca giyindik ve kendimizi sokaklara attık. UNESCO tarafından koruma altında olan Old Town bölgesinin taştan sokakları, küçük, renkli evleri, tarihi dokusu, sokaklarda biriken ufak kar tepeleri adeta film sahnesi gibiydi.

Lviv Bit Pazarı

Old Town’da gezerken yolumuz hemen arka sokağında bulunan bit pazarına düştü. Burası ikinci el kitapların, pinlerin, Sovyet zamanından kalma armaların, antika eşyaların satıldığı bir yer. Eğer ki buradan bir hediyelik ya da hatıra almak isterseniz, burada bir sürü seçenek bulabilirsiniz. Bence kesinlikle buraya bir göz gezdirilmeli 🙂

City Hall

Son günümüzde kahvaltının ardından, Old Town’ın tam merkezinde bulunan City Hall yani Belediye Bina’sına gittik. Uzun bir merdiven seremonisinden sonra binanın terasına çıktık. Doğrusu manzara harikaydı! Merdiven sayısı sakın gözünüzü korkutmasın, emin olun çıktığınıza değicek bir manzara ile karşılaşacaksınız.

Dominican Church

Daha sonra şehrin en güzel katedrallerinden biri olan Dominican Church‘e gittik. Barok mimarisinin izlerini taşıyan bu kilisenin üzerinde kocaman ‘SOLI DEO HONOR ET GLORIA’ yazıyor. Anlamı; ‘Sadece Tanrı’ya şan ve şeref ile’. Pazar günü olduğu için ekstra bir kalabalık vardı ve şansımıza toplu vaftiz törenine denk geldik.

Lviv Gezi Rehberi: Yeme İçme

Öncelikle söylemem gerekir ki gezinin sonunda fark ettim ki biz buraya adeta yemek yemeğe gelmişiz. Hafta sonu boyunca neredeyse yaptığımız tüm etkinlikler, gittiğimiz tüm mekanlar ya yemek ya da bir şey içmek için. Bu yazı adeta yeme içme rehberi gibi oldu. Neyse, başlayalım 🙂

Baczewski Restaurant

Lviv’deki ilk akşam yemeğimiz için Baczewski Restaurant‘a gittik. Burası, çok güzel bir bahçesi olan, sabahları açık büfe kahvaltı yapabileceğiniz oldukça popüler bir restoran. Aynı zamanda rönesans tarzı dizayn edilmiş ikinci katında ise akşam yemeği servis ediliyor. Biz ikinci katında oturduk. Doğrusunu söylemek gerekirse ben buraya ve yemeklerine ba-yıl-dım. İlk olarak ısınmak için geleneksel soğanlı ve sebzeli bir çorba içtik. Sonrasında Ukrayna mantısı olan Vareniky‘nin patatesli ve tavuklusunu denedik. Yanına da tabii ki Kumpel birası. 🙂 Her şey tek kelimeyle harikaydı. Burayı o kadar çok sevdik ki son günümüzdeki öğle yemeği için yemek için bir kez daha geldik.

Drunk Cherry

Yemekten sonra Old Town’ın hemen merkezinde bulunan Drunk Cherry‘e gittik. Burası vişne likörleri ile ünlü bir pub, oldukça da popüler. Biz likörün tadını çok beğendik, Şubat soğuğuna birebir geldi doğrusu:)

Royal Brewery

Vişne likörünün ardından durağımız Royal Brewery oldu. Burada Lviv’e özgü biraların da içinde olduğu birkaç seçenek arasından tadım yaptık ve ben aralarından en çok buğday birasını beğendim. Siz de eğer ilginizi çekiyorsa mutlaka buraya gelip bir tadım yapın derim 🙂

Lviv Croissant

Cumartesi sabahı kahvaltımızı Lviv Croissant‘da yaptık, kruvasanlar gayet doyurucu ve fiyat olarak uygunlardı.

Lviv Coffee Manufacture

Biraz şehir turu ve bit pazarının ardından konsept bir kahveci olan Lviv Coffee Manufacture‘a geldik. Buradan çeşit çeşit kahve satın alabilirsiniz ya da arka tarafta yer alan kafesinde deneyebilirsiniz. İçeride biraz dolandıktan sonra zemin kata inen merdivenleri takip ettik. Aşağıya indiğimiz gibi başımıza birer madenci kasketi taktılar. Kasketlerin üzerindeki ışığın yolumuzu aydınlatması ile önümüzü gördük ve zemin katı gezdik. Madencilerin odalarda çalışan hallerinin heykellerini yapmışlar. Mekanın kafesinde birer kahve içip, ısındık.

Lviv Handmade Chocolate

Lviv’e gelmeden önce hayalini kurmaya başladığım meşhur çikolatacı Lviv Handmade Chocolate bir sonraki durağımız oldu. Burası adından da anlaşılacağı gibi el yapımı çikolatalar yapıp satan, üç katlı bir işletme. Biz üçüncü katındaki terasta oturduk, binanın her yeri buram buram çikolata kokuyordu. Giriş katındaki atölyede çikolataların nasıl yapıldığını canlı canlı izleyebilir, ikinci katındaki dükkandan ise hediyelik çikolatalar alabilirsiniz. Ben mekana da çikolatalara da bayıldım.

View this post on Instagram

A post shared by iamontravel 🌍 (@iamontravel)

Masoch Cafe

İkinci akşam yemeğimiz için oldukça ilginç bir konsepte sahip olan Masoch Cafe‘ye gittik. Burası garsonların belinde kırbaç ile gezdiği, insanların yemek yerken aynı zamanda kendilerini kırbaçlattırdığı mazoşist bir kafe. Bize çok gerçek dışı gelen bu mekana gitme amacımız aslında gerçekten böyle bir mekan ve konsept olup olmadığını görmekti. Daha kapısından içeri girip “Müsait masa var mı” diye sorduğumuz anda ufak bir kırbaç yemem ile bulduğumuz ilk masaya oturmamız bir oldu. İçerisi kelepçeler, zincirler, kadın ve erkek figürleri ile doluydu. Adeta Christian Grey’in odasındaydık, yok yok burası kesinlikle daha ekstrem. Menülerinde bile garipliklerini ortaya koyan bu mekanda biz yemeğimizi yerken, yan masamızda oturan insanlar garsonlara “Pardon bana bir 20 kırbaç atar mısınız” diye sorup yere yattı ve mekandaki herkes garsonun bu kişileri tek tek kırbaçlamasını izledi. Hayatımda gittiğim en garip restoranlardan birisiydi diyebilirim.

Kryivka

Cumartesi günü öğle yemeği için City Hall’un tam karşısında yer alan Kryivka‘ya gittik. Burası savaş konseptli bir restoran. Uzun beklemenin ardından sıra bize geldiğinde büyük demir kapı açıldı ve askeri üniforma giymiş bir görevli bize parolayı sordu. Hemen parolayı söyledik, ‘Slava Ukraini!’ yani Şanlı Ukrayna. Görevli bizi restoranın içerisine aldı, girerken de birer shot ikram etti. Söylenene göre savaş zamanı burası sığınak olarak kullanılmış ve parola taktiği sayesinde içeriye girmeye çalışan kişinin aksanından Ukraynalı mı yoksa Rus mu olduğunu anlarlarmış. Eğer ki kişi Ukraynalı ise girişte bize verilen gibi votka shot, Rus ise zehirli shot verilirmiş. İçerisi bolca askeri eşyanın, el bombası, matara vs gibi eşyaların kullanıldığı, arka plandan savaş seslerinin duyulduğu loş ve küçük bir ortamdı. Burada Borsch çorbasından içtik, ortalama bir lezzetteydi, içtiğim en iyi Borsch çorbası diyemem.

Lviv Gezi Rehberi: Gece Hayatı

Hakkında okuduğumuz bazı kötü yorumlara rağmen, Lviv’in gece hayatını kendi gözlerimizle görmek için bahsi geçen Metro adındaki gece kulubüne gittik. Gerçekten söylendiği kadar kötüymüş hatta az bile demişler 😀 Pistte Türk amcaların dans ettiği, oldukça kalitesiz bir mekan, müzikleri de gerçekten çok kötü. Biraz gözlem yaptıktan ve merakımızı giderdikten sonra evin yolunu tuttuk 🙂

Lviv Gezi Rehberi: Notlar & Tavsiyeler & Kapanış

• Gezilecek yerleri ve restoranları sırası ile Google Maps üzerinde pinledim. Aşağıdaki haritayı kaydederseniz, internetiniz olmasa bile konumlara kolayca ulaşabilirsiniz.
• Konaklama, bolca yeme içme, gece dışarıya çıkma, ufak hediyelikler, havalimanına gidiş geliş taksi ücreti, her şey dahil kişi başı 100 dolar dahi harcayamadık. Gittiğimiz bütün mekanlar Old Town’daki meydanda toplandığı ve hemen hemen hepsi birbirine 5 dk mesafede olduğu için, soğuğa rağmen heryeri yürüyerek gezebildik.
• Lviv; korunmuş tarihi dokusu, konsept mekanları, fiyatların uygunluğu ile görülmesi gereken, kafa dağıtmalık ve güzel yemek yemelik, tam bir hafta sonu şehri.
• Hafta sonuna sığdırabileceğiniz başka bir Avrupa şehri olan Kopenhag ile ilgili gezi yazımı burada bulabilirsiniz.