Plaza_Mayor_with_dancer

Madrid Gezi Rehberi – Hola Madrid!

16. yy’dan beri İspanya’nın başkenti olan Madrid, Avrupa’nın en önemli finans, tarih, eğlence ve sanat merkezlerinden birisi. Ben Portekiz’de yaşadığım dönemde, Madrid’e nisan ayında üç günlük bir gezi yapmaya karar verdim.

Madrid Gezi Rehberi: Ulaşım

Madrid Havalimanı’nda dört terminal var ve hepsinden şehir merkezine metro ile geçiş yapmanız mümkün. Biz havalimanına indiğimizde beş kullanımlık metro kartlarından aldık. Üç gün boyunca şehirdeki çoğu yere yürüyerek gittik dolayısı ile beş kullanım yeterli oldu.

Madrid Gezi Rehberi: Konaklama

Konaklama olarak şehrin tam merkezinde yer alan Youth Hostel‘i ayarladık. Burası ücretsiz kahvaltı ve akşam üzeri bedava happy hour Sangria’sı sunan, her milletten insan ile tanışabileceğiniz tipik bir hostel. Bizim kaldığımız hostelin olduğu bölgede fiyat olarak uygun çok fazla seçenek var. Tavsiyem bu bölgede kalıp mümkün olan her yeri yürüyerek gezmeniz. Madrid’deki otel seçeneklerine buradan bakabilirsiniz.

Madrid Gezi Rehberi: İnternet

Gezerken internet sıkıntısı yaşamak istemiyorsanız Airalo ile buradan e-sim alabilirsiniz. Airalo’yu ilk kullanımızda e-sim satın alırken IAMONT3974 kodunu kullanırsanız 3$ lık bir indirim alıcaksınız. 🙂

Madrid Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler

Puerto del Sol

Madrid’deki ilk günümüzde kahvaltımızı hostelde ettikten sonra kendimizi sokaklara attık. Kaldığımız yer ünlü Puerto del Sol’a çok yakın olduğu için ilk rotamız orası oldu. Anlamı Güneş kapısı olan bu meydan, Madrid’in en önemli ve işlek meydanı. İstanbul için Taksim Meydanı ne ise burası da Madrid için aynen öyle. Madrid’deki ilk günümüzde meğer Galatarasay ve Real Madrid maçı varmış. Biz meydana gittiğimizde her yerde Galatarasay taraftarı doluydu. Özel günlerde bu meydanın ne kadar kalabalık olabildiğini tam anlamı ile tecrübe ettik.

El Oso y el Madroño

Birbirinden güzel binalar ile çevrilmiş Puerto del Sol meydanında, Madrid’in hatta İspanya’nın simgesi haline gelmiş bir heykel var. Bu ülke için çok önemli olan bir heykel; El Oso y el Madroño yani Ayı ve Kiraz Ağacı. 22 tonluk bu heykel, 13.yy’dan bu yana ülkenin sembolü olarak kullanılıyor. Açıkcası ben heykeli tahmin ettiğimden daha küçük buldum. Meydandaki diğer heykellerin yanında böyle önemli bir heykel biraz kenarda ve küçük kalmış gibiydi.

Madrid Bear and Cherry Tree

El Retiro Park

Meydanın ardından Madrid’in düzenli, mimari açıdan çok güzel binalarının yanından geçerek El Retiro Parka yürüdük. Dünya sağlık örgütü bir şehirde kişi başına 10m2 yeşil alan olmasını öneriyor. Madrid’de ise bu rakam tam 16m2. Dolayısı ile Avrupa’da kişi başına en çok yeşil alan düşen şehir Madrid. Burada herhangi bir yeşil alana, parka en fazla 15 dakika mesafedesiniz. Bu parklardan en ünlüsü, şehirde en çok turist ağırlayan yer ise El Retiro Park. 17.yy’da yapılan bu devasa park, şehrin tam ortasında, Madrid Botanic Garden’ın hemen yanında yer alıyor. İçerisinde birbirinden güzel heykeller, anıtlar, galeriler bulunan bu parkta küçük bir de göl yer alıyor.

Madrid El Retiro Park gezi

Palacio de Cristal

Benim parkta en çok sevdiğim yerlerden birisi Palacio de Cristal oldu. Burası 19.yy’da yapılmış, tamamen camdan oluşan çok etkileyici bir kristal saray. Hemen önünde ufak bir göl yer alıyor. Eğer ki El Retiro’ya gelirseniz mutlaka buraya da uğramanızı tavsiye ederim.

Plaza de Canalejas

İkinci günümüze hostelin etrafındaki sokakları keşfederek başladık. Dar sokakları, binaların mimarisi ile İspanyol esintisini tam anlamı ile hissettik. Plaza de Canalejas’a geldiğimizde etrafımız birbirinden güzel binalar ile çevriliydi.

Madrid Plaza de Canalejas

Madrid Gezi Rehberi: Plaza Major

16.yy’dan kalma bu dikdörtgen şeklindeki büyük meydan şehrin tam kalbinde yer alıyor. Meydanın dört tarafı birbirinden güzel binalar ile çevrili, ortasında ise Philip III’ün heykeli yer alıyor. Meydana giriş çıkış için on adet geçit kullanılıyor. Yerel halk ve turistler için oldukça ilgi çekici olan bu meydanın etrafında onlarca restoran, kafe ve dükkan bulunuyor. Aslında vakti zamanında idamlara, boğa güreşlerine, türlü eylemlere tanık olmuş bu tarihi ve turistik meydan, şu an halka açık durumda. Kış aylarında Christmas Market burada kuruluyor.

Madrid Plaza Mayor gezi

Arco de Cuchilleros

Biz, meydanın en ünlü çıkışı olan Arco de Cuchilleros çıkışı üzerinden çıkıp, ilerledik. Bu sokak üzerinde dünyanın en eski restoranı olan Restaurante Botin‘i gördük. 1725’den beri hiç kapanmadan hizmet vermeyi sürdüren, tarih kokan bu tatlı restoran umarım daha nice yüzyıllar görür.

Madrid Arco de Cuchilleros

Madrid Gezi Rehberi: Mercado do San Miguel

Öğle yemeği için hemen yolumuzun üzerinde olan Mercado do San Miguel’e geldik. Burası oldukça büyük bir gastronomik market. İçeride onlarca çeşit yemek, tapas, biralar, sangrialar, meyveler, ne ararsanız var. Açıkcası ben bu kadar tapas ı görünce hangisini yiyeceğimi şaşırdım. Fiyatlar restoranlara göre çok daha uygundu. Hem yeni bir şeyler denemek istiyor hem çok para harcamak istemiyorsanız buraya mutlaka gelin derim. Hatta bence hiçbir şey yemiyecek olsanız bile içerideki atmosferi görmek için gelebilirsiniz.

Madrid Tapas Mercado gezi

Plaza de Villa

Burası Madrid’in en eski binalarının bulunduğu bir meydan. 15.yy’dan kalma Casa de los Lujanes, 16.yy’dan kalma Casa de Cisneros ve Casa de la Villa de Madrid burada yer alıyor. Meydanın ortasında ise ünlü amiral Álvaro de Bazán’ın heykeli vardı. Yüzyıllara meydan okuyan bu binaların hala kullanımda olduğunu görmek oldukça şaşırtıcıydı.

Madrid Plaza de Villa

Almudena Cathedral

Güzel sokaklardan geçerek Almudena Katedral’ine doğru yürüdük. Burası Kraliyet ailesinin düğünlerinin yapıldığı, Madrid’in en büyük katedrali. Yapımına 1875’de başlanan bu gotik tarzdaki katedral, 1993 yılına kadar çeşitli sebeplerle açılamamış. Katedralin içi de dışı gibi oldukça etkileyiciydi.

Madrid Almudena Cathedral

Royal Palace of Madrid

Almudena Cathedral’inin hemen yanında ise İspanya Kraliyet ailesinin sarayı Royal Palace of Madrid bulunuyor. Bu görkemli Kraliyet sarayı yaklaşık 3500 odaya sahip ve Avrupa’daki en büyük saraylardan birisi. 10.yy’da inşa edilen bu saraya her yeni gelen kralın isteği ile yeni bölümler, yeni odalar eklenmiş ve saray oldukça genişlemiş. 1734 yılında çıkan bir yangın yüzünden ise bütün bina adeta kül olmuş. Dört gün süren bu yangında 500’den fazla sanat eseri yok olmuş. Örneğin ünlü Les Meninas tablosu bu yangından kurtarılan eserlerden biriymiş. Yangının ardından saray yeniden inşa edilmiş ve yeni bölümler eklenerek bugünkü haline gelmiş. Kraliyet ailesi her ne kadar şu an burada yaşamasa da devlet işleri için bu saray hala kullanılıyor. Sarayın içerisini görmek ve tur atmak isterseniz bilet alıp içeri girebilirsiniz. Ben, Portekiz oturma vizem sayesinde ücretsiz bir şekilde girdim, kartı olmayanlar için ücret 13 Euro idi.

Madrid Royal Palace Madrid gezi
Royal Palace Madrid gezi

Plaza de España

Saraya çok yakın konumda bulunan Plaza de España bir sonraki durağımız oldu. Bu meydanda büyük bir Cervantes heykeli yer alıyor, hemen altında ise Don Kişot ve Sanço Panço’nun heykelleri bulunuyor. Önünde ufak bir göl, heykellerin arkasında ise Madrid’in popüler iki gökdeleni ile bu meydan, güzel bir dinlenme, nefes alma noktası. Biz, buranın ardından geri yürüyecek enerjimiz kalmadığı için Plaza de España durağından metroya binerek hostelimize döndük.

Madrid Plaza Espana Cervantes gezi

Estación de Madrid

Son günümüzde kaldığımız yere yakın olduğu için ilk olarak Estación de Madrid yani Madrid Tren İstasyonu’na gittik. Burası her yerde tavsiye edilen, içerisinin çok güzel, yemyeşil olduğu söylenilen ana tren istasyonu idi. Ancak biz oradayken ne yazık ki bir restorasyon çalışması olduğu için sadece dışından görebildik.

Madrid Atocha Railway Station

Prado Müzesi

Madrid, Avrupa’nın en iyi müzelerinden birkaçına ev sahipliği yapıyor. En ünlü üç müze; Prado Müzesi, Thyssen Müzesi ve Reina Sofia Müzesi birbirine birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Biz, Ulusal İspanyol müzesi olarak bilinen Prado Müzesi’ni görmeden dönmek olmaz dedik ve burada yaklaşık iki saat geçirdik. Müzede gerçekten harika eserler vardı, kesinlikle görülmeye değerdi. Bilet fiyatlarına buradan bakabilirsiniz. Ziyaretler pazar günleri 3-5 arası ücretsiz idi. Müzenin hemen önünde de ünlü İspanyol ressam Velázquez’in elinde palet ile heykeli bulunuyor.

Madrid Prado Museum Velazquez gezi

Madrid City Hall

Müzeden çıktıktan sonra Madrid City Hall’a gittik. İçine girmedik ancak dış mimarisi oldukça güzel bir yapı idi. Belediye binasının hemen önünde Fuente de Cibeles (Kibele Çeşmesi), karşısısında sırası ile Bank of Spain, Madrid’in en ünlü binalarından birisi olan Metropolis Building, Cervantes Instutue yer alıyor. Burası şehrin en gözde binalarını aynı anda görebileceğiniz, oldukça fotojenik bir nokta. Bank of Spain yani İspanya Merkez Bankası, La Casa de Papel den sonra daha bir popüler hala gelmiş ve oradaki halinden oldukça farklı 🙂

Madrid City Hall gezi

Puerta de Alcalá

Alcala Caddesi üzerinde yürümeye devam ettik ve Puerta de Alcalá’ya ulaştık. Madrid’de beş adet Gate yani şehre açılan kapı bulunuyor. Bunların en ünlüsü Puerta de Alcala, El Retiro Park’a oldukça yakın bir konumda. Gate, adını Madrid’i hemen yanında yer alan Alcala şehrine bağlayan yoldan almış.

Madrid Puerta Alcala gezi

Gran Via Caddesi

Buradan sonra meşhur Gran Via Caddesine gittik ve şehirde istediğimiz her yeri görmenin verdiği huzur ile sokaklarda rastgele dolaştık. İspanya, Zara’nın, Berskha’nın, Stradivarius’un ana vatanı olduğu için ben fiyatlar daha uygun olur umudu ile Puerto del Sol meydanın hemen arkasında yer alan mağazalara bir göz attım, ama fiyatlarda açıkçası bir farklılık yoktu. Ardından yolumuzun üzerindeki Taberna El Fontan isimli restoranda deniz ürünlü Paella yedik. Paella oldukça lezzetliydi ve Sangria ile birbirlerini peynir ekmek gibi tamamladılar ancak bence fiyatlar biraz yüksekti.

Madrid Spanish Food Paella gezi

Madrid Gezi Rehberi: Aktiviteler

Madrid ve civarında yapabileceğiniz pek çok aktivite bulunuyor. İsterseniz günlük tur ile Madrid yakınlarındaki farklı şehirleri gezebilir, ister Madrid’deki önemli tarihi yapıları tur rehberi eşliğinde gezebilirsiniz. Aşağıdaki platform üzerinden aktivite detaylarına ve fiyatlarına bakabilirsiniz.

Madrid Gezi Rehberi: Gece Hayatı

Gece dışarı çıkıp Calle de la Cruz ve etrafındaki sokakları dolaştık. Oldukça hareketli bir bölgeydi, özellikle cuma ve cumartesi akşamları baya kalabalık oluyor. Biz bu sokakta kadınlara giriş ücretsiz ve ilk iki içki bedava olan mekanlar bulduk. Birden fazla mekan gezerek geceyi çok eğlenip, hiç para harcamadan kapattık. İnsan daha ne istesin 🙂

Madrid Gezi Rehberi: Notlar & Tavsiyeler & Kapanış

  • Gezilecek yerleri ve restoranları sırası ile Google Maps üzerinde pinledim. Aşağıdaki haritayı kaydederseniz, internetiniz olmasa bile konumlara kolayca ulaşabilirsiniz.
  • Madrid, benim gördüğüm en düzenli, mimari olarak hemen hemen her binası ile göze hitap eden, tarih kokan şehirlerden birisiydi. Her köşe başında küçük bir park bulunan, biz her ne kadar yürümeyi tercih edip çok kullanmasak da müthiş metro ağı olan, insanları, yemekleri, kültürü güzel mutlaka gidilip görülmesi gereken bir şehir. Hala Madrid!
  • İspanya ile ilgili diğer yazılarımı buradan okuyabilirsiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: